Aşk, sevgi, hoşlanma… Bir ilişkide aklımıza gelen ilk şeylerdir. İki kişi arasındaki kıvılcımı başlatan hangisi ise, odak noktamızda hep o vardır. Zamanla hoşlanma aşka, aşk ise sevgiye evrilebilir. Ancak sonrasında ise, bambaşka bir faktör devreye girer ki, ilişkinin ne kadar süreceğini belirlemek konusunda kilit noktadadır: memnuniyet.
Evet, yapılan psikolojik araştırmalarda, ilişkiden duyulan memnuniyetin ilişkideki mutluluğumuzu ve dolayısıyla ilişkinin ömrünü belirlediği ortaya konulmuştur. Peki, bireyin ilişkisinden ne kadar memnun olduğunu veya olmadığını gösteren işaretler nelerdir? Psikologlar, hem bilişsel hem de davranışsal bazı süreçlerin ilişkiden duyulan memnuniyetin göstergeleri olduğunu belirlemişler.
1-) Destek Olma
Bir ilişkide, partnerinize destek olmak ve ondan gerekli desteği almak, hem ilişkiden duyulan memnuniyeti hem de genel olarak sağlık durumunuzu etkilemektedir.
2-) Maksadını aşan negatif değerlendirmeler
Bir çiftin yaşadığı memnuniyetsizliğin en önemli göstergelerinden biridir. Mesela, evde biten ekmeğe kızıp “Madem yedin, bari yenisini alsaydın. Biz insan değil miyiz!” cümlesiyle başlayıp “Sen zaten hep bencilsin. Ne zaman kendinden başkasına değer verdin ki!” ile devam eden ve partnerinin kişiliğini ince ince kıyıp, olayı kişilik katliamına çevirenler, kesinlikle memnun olmayanlar grubuna giriyorlar.
3-) İsteme ve görmezden gelme ikilisi
Bir taraf birşeyi isterken diğer taraf ise sanki hiç duymamış gibi hareket eder. Bu da memnun olmama halinin en tipik belirtilerindendir. Genellikle, kadın bir talepte bulunur ve erkek buna hiç aldırış etmez. Mesela, kadın “Bu haftasonu annemlere gidelim” der ama erkek televizyonun sesini biraz daba açıp sanki hiç duymamış gibi hareket eder. Çiftler arasındaki uyumsuzluk, birbirlerinin isteklerine kayıtsız kalma ve umursamama, doğal olarak memnuniyeti de etkiliyor.
4-) Gerçeği çarpıtmak
Partnerinizle ilgili gerçekleri çarpıtmak, ilişkiden duyulan memnuniyetle ilgili bir başka önemli faktör. Hem pozitif hem de negatif anlamda memnuniyeti etkileyebilir. Örneğin, hemen her yere gitmeye üşenen eşinizi “uyuşuk” değil de “evcimen” olarak tanımlamak ilişkinize pozitif etki yapacaktır.
5-) Her davranışa bir anlam yüklemek
İnsan, hem kendi hem de etrafındaki insanların hareketlerine, kendince yaptığı çıkarımlar sonucu değişik anlamlar yükler. Örneğin, eşiniz eve işten geç geldiği zaman, bu onun kontrolü dışında gelişen birşey midir, yoksa isterse değiştirebileceği bir durum mudur? “Ah canım, hep şu trafik yüzünden evine geç gelmek zorunda kalıyor” ya da “Biraz erken çıksa işten, adam gibi bir vakitte evde olur”. Hangi şekilde düşündüğünüz, ilişkiden duyduğunuz memnuniyeti de doğrudan etkiliyor.
6-) Kafadaki "ideal partner" ve "gerçek partner" arasındaki farkın büyüklüğü
Kafanızdaki ideal partneri, Brad Pitt veya Angelina Jolie olarak belirlediyseniz, haliyle, gerçekte var olan partnerin, bu idealden ne kadar farklı olduğu da ilişkinizden duyduğunuz memnuniyeti o kadar etkilemektedir.
7-) Algı ve hafıza
İlişkinizin ilk anından itibaren gelişen ve sizi daha çok mutlu eden bir noktaya ilerlediğini düşünüyorsanız o zaman memnuniyetiniz de yüksek demektir. Tam tersi durum da bir o kadar geçerli.
Aslında, ilişkiden duyulan memnuniyetin, 1'den 10'a kadar bir skala halinde tanımlanması daha uygunmuş gibi gözükürken, araştırmalar ise tam tersine, bu duruma siyah ve beyaz gibi kesin yargılarla yaklaştığımızı gösteriyor. Yani ya memnunuz ya da değil. Ortası pek yok gibi. Daha doğrusu, işler bir noktada kötü gitmeye başlayınca kısa sürede her yere yayılıyor ve toptan bir “memnunum” ya da “memnun değilim” yargısına varıyoruz.
Siz ne dersiniz? Bu psikolojik araştırmalardan elde edilen sonuçlar ne kadar doğru? Kendi tecrübelerinizle örtüşüyor mu?
http://www.psikolojitestleri.com
Online psikoloji testleri ve popüler psikoloji makaleleri