Her ilişkinin kendine özgü dinamikleri vardır. Ancak bir ilişkiye başlamak için bazı evrensel kriterler oluşturabiliriz.Hoşlanma, sevgi veya aşk duygularından bir yada birkaçını hissediyor olmamız, aslında o kişiyle mutlu olacağımız ya da sağlıklı bir birlikteliğimiz olacağı anlamına gelmez.
"Aşkın gözü kördür" atasözü duygusal anlamda yoğun hislerin olduğu durumda, beynimizin (aslında "mantığımızın") birtakım başka sinyallere kapandığını ifade etmek için idealdir. Yani, karşımızdaki insanla mutlu olup olamayacağımızı belirleyecek sinyallerin %90'ını, yoğun hislerimiz bloke ederek doğru bir değerlendirme yapmamızı engeller.
Sadece odaklandığımız şey, duyguların vücutta yarattığı kimyasal değişikliklerdir. Bu da mantıklı hareket etmeyi engeller. Bir çok ilişkinin daha başlarken sonunun belli olmasına rağmen, insanların o ilişkiden uzak duramamasının temel sebebi bu fizyolojik durumdur. Ancak zamanla yaşanan deneyimler insana dikkate alması gereken başka kriterler olduğunu öğretir.
Peki bu kriterler neler midir? Öncelikle iki insanın uzun soluklu ve mutlu bir ilişki yaşayabilmesi için iki iyi arkadaş olabilmesi çok önemlidir. Peki bunu nasıl anlarız? Bu konudaki en güçlü ipucu "ortak ilgi alanlarınızın çokluğu"dur. Birbirinizi tanırken, birlikte yapmaktan ve hakkında sohbet etmekten zevk aldığınız ne kadar çok konu varsa, iyi birer arkadaş olma ve sonrasında mutlu bir ilişkiye başlama ihtimali o kadar yüksektir.
Bir diğer kriter de sosyo-ekonomik benzerliktir. Peki bu ne demek? En kısa tabiriyle, iki insanın yetiştikleri ve yaşadıkları aile ve arkadaş ortamlarının birbirine benzer veya yakın olmasıdır. İlk anda kulağımıza biraz tuhaf gelse de maalesef bu da mutlu ve uzun soluklu bir ilişki için son derece gereklidir. Kişiliğimizin gelişmesinde ailemiz ilk ve en önemli faktördür. Ailenin verdiği değerler daha sonra arkadaşlarımızın etkisiyle son halini alır ve karakterimiz ortaya çıkar. Farklı bir ortamda ve değerlerle yetişmiş iki insanın aynı konu üzerinde çok farklı ve hatta bazen çatışan fikirlere sahip olması, uzun süre birlikte olmalarına mani olabilen sebeplerden biridir.
Bu iki temel kriterin sağlandığı ilişkiler, uzun soluklu ve mutlu birliktelikler için en ideal şartların oluştuğu ilişkiler olarak öne çıkmaktadır. Elbette ki bu kriterlerin olmadığı fakat çiftlerin yıllarca mutlu olabildiği de bilinmektedir. Sonuçta, duygusal ilişkiler matematik gibi kesin bir bilim gibi ele alınıp açıklanamaz. Yine de bahsettiğimiz bu iki kriter çatışmanın minimum ve uyumun maksimum olmasını sağlayan ve dikkate alınması gereken püf noktalarıdır.
http://www.psikolojitestleri.com
Online psikoloji testleri ve popüler psikoloji makaleler