GÖZBEBEKLERİNİN VERDİĞİ MESAJLAR
Gözbebeklerimiz, büyüyüp küçülerek ışığın ne kadar göz arkasına geçeceğini belirler. Karanlık bir odada kocaman olurlar ki mümkün olduğunca etrafı görebilelim. Öte yandan ise, güneşin yoğun bir aydınlık yarattığı yerde ise küçülerek gözümüzün hassas yapısının zarar görmesini engeller.
Ancak gözbebeklerimizin tek tepki verdiği şey ortamdaki ışık seviyesi değildir. Psikologlar yaptıkları bazı araştırmalarla gözbebeklerinin hangi durumlarda nasıl değiştiğini araştırmışlar. İşte bunlardan bazıları:
"Şu an düşünüyorum"
Hess ve Polt, 1964 yılında yaptıkları bir deneyde, katılımcılara değişik zorluklarda görevler vererek, bu işleri yaparken gözbebeklerinin nasıl değiştiğini gözlemlemiş. Katılımcıların, ne kadar çok düşünüp kafa yorarlarsa, gözbebeklerinin de o kadar çok büyüyor olduğunu tespit etmişler.
"Aşırı yükleme uyarısı"
Psikologlar, gözbebeklerimizin verdiği bir başka ilginç mesajın da zihinsel yükümüzün artmasıyla ortaya çıktığını belirlemişler. Yapılan deneyde, katılımcılar kapasitelerinin %125'ini kullanmaya başladıkları durumlarda gözbebekleri otomatik olarak küçülmeye başlamış. Mesela, işe alım sırasında adayın zihinsel kapasitesinin işin gereklerini karşılayıp karşılamadığını öğrenmek amacıyla o pozisyondaki en ağır görevi vererek sonra gözbebeklerini inceleyin. Düşünmesi kolay ama uygulaması çok da kolay olmayan bir yöntem olurdu herhalde. Ne dersiniz?
"Beyin hasarı göstergesi"
Filmlerde veya bazı ilk yardım haberlerinde mutlaka görmüşsünüzdür; doktor ya da acil yardım ekipleri özellikle başına darbe alan kişilerin gözüne ufak bir fenerle ışık tutar. Bunun sebebi, herhangi bir beyin hasarı durumunda ilk sinyali gözbebeklerimizin vermesidir. Normal beyin fonksiyonu olan birisinin gözlerine ışık tuttuğunuzda kişinin gözbebekleri yuvarlak, birbiriyle eşit büyüklükte olmalı ve ışıkla beraber küçülmelidir. Acil durumlarda işe yarayacak bir bilgi!
http://www.psikolojitestleri.com
Online psikoloji testleri ve popüler psikoloji makaleleri